Yargılarınızla ne yücesiniz öyle. Var oluşunuzla.. Olaylara sadece kendi açınızdan bakabilmenizle.. Bir şeylerin içinde olmak, hiç olmamaktan daha zor, neden? Sesi kısılsın diye uğraşıyorsunuz oysa ellerinizde papatyalar var. Nasıl bir tezat bu böyle. Harflerin öyle şiddetli çıkıyor ki, iyi...
Bizim dünyamız yalan. Sen ötekisin. Söylenmemişsin. Sen bulunmamışsın. Saklamışlar.
Yokluğunla ilgili yalanlar söylenmiş. Susulmuşsun tüm konuşmalarda. Kurak yerlere yağması beklenen yağmurmuşsun fakat duan yokmuş. Gelmen gerektiğini bilmişler fakat nereden çağıracaklarını bilememişler. Sen anlatılmamışsın. Hiçbir kitaba yazılmamış hiçbir şairin kirpiklerinde halelenmemişsin....
Manzara
Kulübe önünde yakut bir dere
Çimenden bir halı serilmiş yere
Şöyle bir nefes çek döş gere gere
Yaşanan en güzel zaman bu köşe
Bir kayık bağlanmış iple kıyıya
Durgun, yeşil suda dalmış uykuya
Fırtına işler mi böyle kuytuya
Tükenen dizlere...
Başlangıç nasıl olmalı hiç bilinmez bazen. Sözün neresinden tutmak gerektiği bilinmez. Elle,gözle, ağırlıkla bile ölçülmez bazen bazı şeylerin ağırlığı. Ağırlık ki durur orada öylece ya da yüreğinin hemen üstünde, alelade ya da hıncahınç bir şekilde. Nedeni niçini böyle olması...
Yorgun Bir Direnişin Kısa Notu
Hâlâ yaşıyorum. Elimde bir boya kalemiyle şiirlerde dizeler işaretliyorum. Her sabah olup bitene hâlâ şaşırıyorum. Her gece içimde kırılan camın boğazıma batışını duyuyorum. Korktuğumda hala kulağımın hemen yanında bir şey yere düşüp kırılıyor duyuyorum, ve...
İstasyon
Yolcular oturmuş treni bekler.
Gidenler pek üzgün, buruk yürekler.
Saat tik tak vurur, güne gün ekler,
Duvarları taştan şu istasyonda.
İnsanı üşütür uzayan raylar.
Çökülür masaya, söylenir çaylar.
Sohbetleri süsler keşkeler vaylar.
Geçilmez telaştan şu istasyonda.
Uzaktan görünür koca bir ışık.
Kimi korkar kaçar kimi alışık.
Ortalık bir anda...
SIZLIK
Beni kötü yapıyor bu hengame. İnsanlık unutuluyor. Vakit öyle gereksiz şeylere vakit ki. Şu son kez göreceğin belki de , son kez olan şeyler içini paramparça ediyor insanın. Seni son kez o istediğin yere götürseydim, bilseydim son olduğunu, götürmez...
Çamurlugül Kurabiyesi
Sesini duyabilmek için
Balkonlardan sarkıyorum
Karnımda paslı bir demir
Ağrıyor ağrıyor
Soğuk, lekeli, kırmızı
Karnımda paslı bir demir
Gülayşe bana sesleniyor
Sesini duyabilmek için
Balkonlardan bırakıyorum
Omuzlarımla tutup başımı
Karnımda paslı bir demir
Diyorum Gülayşe'ye
Gülümsüyor, güneşten
Kısılan gözleriyle
Alnında ufacık bir hale
Saçlarını...
İnsan
Acı öyle garip bir duygu ki, zaman zaman içinde nasıl canlanıyor anlamıyor insan. İnsan dediğimiz şey de acı ile hemhal olup, mutluluk sebeplerini ortaya döken, acının hafiflemesi için zamandan yardım alan, içinin nehir kıyılarında dolaşan. İnsan aşık olan, insan...
Tembelek
Çıkamaz kozadan hep tırtıl kalır.
Çoğalmaz umudu, gün gün azalır.
Uçarım deyip de kopsa dalından,
Yazık ki soluğu yerlerde alır.
Çiçekten habersiz, yeşilde aklı.
Heves yok içinde, değil meraklı.
Sürünüp gittiği yol arpa boyu,
Ne bilsin içinde kelebek saklı?
...